Efendimiz (sas), Medine’ye geldiğinde tüm malını, sermayesini kendi yanında kalma adına harcayan Talha’ya, Talhatü’l-Hayr demişti.
Uhud’da gösterdiği fedakarlıklara karşı, cenneti müjdelemiş, Şehîdü’l-Hay demişti.
Şimdi de Numan kuyusunu satın alıp vakfetmesine o kadar sevinmiş ve memnun olmuştu ki Talhatü’l-Feyyâz demişti.
[Kandehlevî, Hayatü’s-Sahâbe, II, 477]
Feyyâz, feyzi, bereketi çok olan, bol bol feyizlerde bulunan demekti.
Sayfa 76 - Siyer Yayınları